Türkiye’de yerel yönetim sisteminin en önemli unsurlarından biri olan belediyeler, yerleşim yerlerindeki vatandaşların ortak ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulmuş kamu tüzel kişilikleridir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 3. maddesi, belediyeyi “karar organları seçimle göreve gelen, idari ve mali özerkliğe sahip” bir yapı olarak tanımlar.
Türkiye nüfusunun yaklaşık %93’ü belediye sınırları içinde yaşamaktadır. Bu oranın bu denli yüksek olmasında, köylerin mahalleye dönüştürülmesini öngören büyükşehir yasasının da etkisi büyüktür.
Ülkemizde iki temel belediye türü vardır: 1.Klasik belediyeler
2.Büyükşehir belediyeleri
Klasik belediyeler, genel olarak belediyecilik hizmetlerini kapsayan 5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre kurulur ve bu çerçevede çalışır.
Büyükşehir belediyeleri ise yalnızca büyük kentlerde faaliyet gösterir ve farklı bir statüye tabi olduklarından, 2004 yılında çıkarılan 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’na göre yönetilir.
Klasik belediyelerde tamamen, büyükşehir belediyelerinde ise kısmen uygulanan 5393 sayılı Belediye Kanunu, belediyeciliğin temel çerçevesini çizer.
Burada esas konumuz, klasik belediyeler olarak adlandırılan belediyelerdir. Bu yapıyı üç temel yönetim organı üzerinden inceleyebiliriz.
1.Belediye meclisi,
2.Belediye encümeni,
3.Belediye başkanı
Belediye Meclisi Belediye meclisi, belediyenin en yüksek karar organıdır. Meclis üyeleri, yerel seçimlerde belde halkı tarafından belirlenir ve belediyenin geleceğini şekillendirecek kararlar burada alınır. Belediye meclisi, bir aylık tatil dışında, her ayın ilk haftasında belirlenen günde toplanır. Bu toplantılara belediye başkanı ya da onun katılamadığı durumlarda meclis başkan vekili başkanlık eder. Toplantılar kural olarak halka açıktır, böylece vatandaşlar belediye yönetiminde alınan kararları yakından takip edebilirler. Belediye meclisinin görevleri, kanun tarafından detaylı şekilde belirlenmiştir, örneğin, bütçeyi onaylamak, imar planlarını düzenlemek ve kamu hizmetlerine dair stratejik kararlar almak gibi yetkiler belediye meclisinin sorumluluğundadır.
Belediye Encümeni
Encümen, belediyenin danışma ve yürütme organı olarak görev yapar. Encümen üyeleri, belediye meclisinin kendi üyeleri arasından her yıl seçilen belirli sayıda meclis üyesi ile belediye başkanının mali hizmetler müdürü ve diğer birim müdürlerinden oluşur. Bu yapı, encümenin hem seçilmiş temsilciler hem de müdürlerden oluşan karma bir kurul olarak hizmet vermesini sağlar. Encümen toplantıları haftada en az bir kez yapılır. Belediye başkanı toplantılara katılamadığında, yerine başkan yardımcısı ya da encümen üyelerinden birinin başkanlık etmesi mümkündür. Encümen, belediye meclisinin aldığı kararların uygulanmasını desteklerken aynı zamanda yürütme süreçlerine danışmanlık yapar.
Belediye Başkanı
Belediye başkanı, belediye yönetiminin en üst yetkilisi ve yürütme organıdır. Belde halkı tarafından beş yıllığına doğrudan seçilen belediye başkanı, halktan aldığı bu yetkiyle güçlü bir lider konumundadır. Belediye başkanının sorumluluğu yalnızca yönetime değil, belediye meclisine karşı da geçerlidir. Bu durum, belediye başkanının tüm belediye faaliyetlerinden meclise karşı hesap vermesini zorunlu kılar. Belediye başkanı, şehrin hizmet ihtiyaçlarını belirler, belediye bütçesinin etkin kullanılmasını sağlar ve halkla belediye arasında köprü kurarak yerel yönetimin vatandaşlara yakın olmasını hedefler.
Özetle Belediyeler halkın ihtiyaçlarına yanıt vermek, yerel kalkınmayı sağlamak ve şehirlerin yönetiminde söz sahibi olmak adına kurulan yapılardır. Belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanından oluşan bu yapı, yerel demokrasinin temel direklerinden biridir ve halkın yönetime katılımını sağlamak için var olan bir kurumdur.
Eyüp SULTAN
Hafızada kalıcı açık ve net bir bilgi olmuş devamının gelmesi ümidi ile hocam kalemine yüreğine emeğine sağlık..
Teşekkür ederim, Enginim